Bir şey söyleyebilir miydim? Elbette söyleyebilirdim ama söylemedim. Bunun yerine vücudumu onunkine bastırdım. Önce popomu sırtına, sonra da yuvarlanıp beni kendine çektiğimizde.
Onun horozunun kıçımda titrediğini hissederek bekledim.
Biz yapar mıyız? O yapar mı?
Yatak çöktü. Komodin çekmecesi açıldı. Kapağın patlamasını ve kalın kayganlaştırıcı sesini duydum .
Vahşi bir hamle bekliyordum. Çok uzun zaman olmuştu. Pozisyonumu çoktan almıştım, gövdemi öne, kalçalarımı geriye doğru uzatmıştım. Bekliyordum.
Parmakları etime battı. Nefesimi tuttum.
Kararlı bir sikiş yerine, yavaşça horoz toplarını derinlere kaydırdı. Sonra, santim santim dışarı çekti, ta ki ucu girişime oturana kadar.
Nefesimi tuttuğumu, o tekrar batana ve içimdeki hava patlayana kadar fark etmedim.
Anı uzatmaya çalıştı, zamanını aldı, şaftını daha yavaş ve daha yavaş içeri ve dışarı sürükledi. Her geçişte, amım gıcırdıyordu. Saf ihtiyaç devralmadan önce üç hamle dayandı.
Başımı geriye doğru çektim, saçlarım sıkıca elindeydi, amımı ezdi, itti, becerdi, homurdandı. O an iç çektim, mutluluk ve acı tenimin üzerinden geçti, bir doğruluk serinletici merhemi. Eksik olan şey buydu.
Geldiğinde ise kendisi de şaşırdı.
“Bunun kalıcı olması için çok uğraştım.”
Taksim Escort’a hoş geldiniz! Kayganlaştırıcı kavanozunun açıldığını duyduğum andan sonuna kadar yüzümde kocaman bir gülümseme vardı. Gözlerimi açamayacak kadar yorgundum ama her anın tadını çıkarabilecek kadar uyanıktım çünkü bir kuraklık dönemine daha düşmüştük. Ve tekrar sikilmek beni çok mutlu ediyordu. Bu vesileyle, tercih ettiğimiz pozisyonun fotoğrafını çektik.